Ehlibeyt (a.s)
Kur’ân’ı ezberlemek:
- Ayrıntılar
- Gösterim: 413
Hz. Resul-i Ekrem (s.a.a): “Kur’ân sahibine kimse cennete girdiğinde şöyle denir: Oku ve yüksel o da okumaya başlar ve her okuduğu ayet ile bir derece yükselir, bu durum bütün bildiği ayetleri okuyuncaya kadar devam eder.”[1]
Hz. Resul-i Ekrem (s.a.a):
“İçerisinde Kur’ân’dan hiçbir şey olmayan kimse harabe ve yıkık bir eve benzer.”[2]
Hz. Emir-ül Mu’minin Ali (a.s): “Kim Kur’ân’ı kendisine dayanak ve destek seçer; onu ezberler, helalini helal ve haramını haram bilirse, Allah onu Kur’ân vasıtasıyla cennete götürür ve ailesinden (cehennem) ateşini hak eden on kişi hakkında şefaatini kabul eder.”[3]
Kur’ân’ın Tefsiri Ve Açıklaması:
Hz. Resul-i Ekrem (s.a.a):
“Kim Kur’ân hakkında bilgisi olmadan bir şey söylerse cehennem ateşinde yerini hazırlamış olur.”[4]
Hz. Emir-ül Mu’minin Ali (a.s): “Bilenlerden öğrenmeden, sakın kendi görüşüne dayanarak Kur’ân’ı açıklamaya kalkışma.”[5]
İmam Muhammet Bakır (a.s): “Südeyr adlı birisi İmam Bakır’a şöyle sordu: “Canım sana feda olsun! Siz Ehlibeyt imamları nesiniz? İmam şöyle buyurdu: “Biz Allah’ın ilim hazineleri ve ilahi vahyin tercümanları, açıklayıcılarıyız.”[6]
İmam Muhammed Bakır (a.s):
“Biz Ehlibeyt imamlarına verilen ilimlerden biriside “Kur’ân’ın açıklaması ve onun ahkamını beyan etmektir.”[7]
Kur ‘ana Amel Etmek ve Buyruklarına Uymak:
Hz. Emir-ül Mu’minin Ali (a.s): “Allah tan korkun; Allah tan korkun Kur’ân hakkında. Sakın Kur’ân’a amel etmekte başkaları siz (Müslümanlardan) öne geçmesin!”[8]
kuran
İmam Cafer-i Sadık (a.s): “Kur’ân’dan hiçbir zaman ayrılmayın; başkalarının amel edipte kurtuldukları bir ayetle karşılaştığınızda ona amel edin ve başkaları amel etmeyip de helak oldukları bir ayetle karşılaştığınızda ise siz böyle bir şey yapmaktan kaçının ki helak olmayasınız.”[9]
Hz. Resul-i Ekrem (s.a.a)
“Allah-u Teala’nın Kur’ân’da “Onlar gönderdiğimiz kitabı hakkıyla okurlar” diye buyurduğu ayeti şu şekilde tefsir etmiştir: “Ona hakkıyla uyarlar.”[10]
Hz. Resul-i Ekrem (s.a.a): “Fitneler, karanlık gece parçaları gibi etrafı sardığı zaman, Kur’ân’a sarılın ve ondan ayrılmayın; çünkü Kur’ân aracılığı kabul edilen bir şefaatçi ve şikayeti kabul olan bir davacıdır. Kim Kur’ân’ı önüne geçirirse (onu kendine önder edinirse), Kur’ân onu cennete götürür ve kim Kur’ân’ı arkasına atarsa (ona amel ve itina etmezse), Kur’ân onu cehenneme sürükler.”[11]
[1]- Kenz-ül Ummal, Hadis: 2331
[2]- Kenz-ül Ummal, Hadis, 2478
[3]- Câmi-ül Ahbâr, s.41
[4]- Bihar-ül Envar, c.92, s.111
[5]- Bihar-ül Envâr, c.92, s.107
[6]- Usul-i Kafi, c.1, s.192
[7]- El-Kafi, c.1, s.178
[8]- Nehc-ül Belağa, Mektup: 47
[9]- Tefsir-i Ayyaşi, c.1, s.5
[10]- Tefsir-ül Ayyâşi, c.1, s.5
[11]- Usul-ül Kafi, c.2, s.599