Cu04192024

Son güncellemeSal, 29 Ara 2020 6pm

Ehlibeyt (a.s)

Kâim El-Mehdi (af)-1

On İkinci İmam, Zamanın Sahibi, Kâim El-Mehdi (af)

İmam Ebu'l-Kasım "Muhammed Mehdi", hicretin iki yüz elli beşinci yılında, şaban ayının on beşinde İmam Hasan Askerî'nin soyundan dünyaya gelmiştir. Annesi Nergis hatundur. İmam beş yaşındayken değerli babası şehid olmuştur. İmam (a.s), biri gaybet-i suğra ve diğeri gaybet-i kübra olmak üzere iki defa gaybete çekilmiştir.

İmam, uzun bir zaman yaşayacak, vakti gelince zuhur edip yeryüzünü zulüm ve baskıyla dolduğu gibi adalet ve imanla dolduracaktır.

İmam'ın (a.s) zuhur meselesi ümmet arasında ittifak edilen bir nokta olduğu için bu kitabımızda teşrih ve muhakeme edeceğimiz konu değildir.

Fakat tarikat önderi ve tasavvuf lideri olan Şeyh Muhyiddin Arabî'nin İmam (a.s) hakkında yazmış olduğu uzun ve geniş makalesinden bir miktarını burada kaydetmek istiyorum:

"Yakında beklenilen, hidayet ve kıyam edici önder Allah'ın emriyle zuhur edecektir. O, Allah'ın hücceti ve halifesidir. O, Mekke'de Rükünle Makam arasında zuhur edecektir. Onun yanında insanların en mutlusu Kufe halkıdır. Ganimetleri eşit olarak bölüştürecek, her konuda hükmedecek, insanlar arasında adaleti uygulayacaktır.

Din, gevşekliğin zirvesinde olduğu bir zamanda kıyam edecek, karşı gelen azgınları yok edecek, kendisiyle savaşanları zelil edecektir; Allah'ı tanıyanlar ona biat edecek, seçkin insanlar emirlerine itaat edip ona yardım edecekler. Onlar, onun vezirleri olup hükümetin ağır işlerini üstleneceklerdir. Onun kıyam edeceği gün tümü acem olan dostlarının sayısı üç yüz on üçü bulacaktır. Onların arasında Arap bulunmayacak; fakat hepsi halis bir Arapça'yla konuşacaktır..."

Muhyiddin Arabî ve Şeyh Abdulkerim Yemanî ve Abdurrahman Bestamî, İmam Mehdi'nin methinde Arapça şiirler de söylemişlerdir.

Biz bu imamın hayatını ve sırlarını kaydetmek istersek bu kitap dışında ciltler dolusu birçok kitaplar yazmamız gerekir. Fakat bizim amacımız Âl-i Muhammed tarihinin tümünü kaydetmek değil, nübüvvet ailesinin goncalarının tarihinde vuku bulan olayları akıl ve nakil kanunuyla teşrih ve muhakeme etmektir.

Âl-i Muhammed'in Kâim'i olan İmam Mehdi'nin (salevatullah ve selâmuhu aleyhim) zuhuru İslâm ümmeti arasında ittifak edilen bir konu olduğu için bu alanda teşrih ve muhakeme etmemize gerek yoktur.

Çünkü Ehlisünnet ve Şia'nın doğruluğunu ikrar ve anlamında ittifak ettikleri, "Zamanının imamını tanımadan ölen kimse cahiliye ölümüyle ölmüş olur." hadis-i şerifi gereğince zamanın imamının varlığını itiraf etmeyen ve dolayısıyla aleyhine delil getirmemiz gereken hiçbir Müslüman yoktur. Fakat buna rağmen biz şuna yakin ediyor ve itirafta bulunuyoruz:

Zamanın imamı "İmam Mehdi" (a.s), değerli babasının hayatında Samirra şehrinde bir süre zahir olduktan sonra babası Hasan Askerî şehid olunca, peygamberlik mirası ve imamet vasiyeti, zamanın imamı olan o hazrete ulaştı.

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile