Prş03282024

Son güncellemeSal, 29 Ara 2020 6pm

Kur’an-ı Kerim

Ahlaki Yapı

- Bismillah:

 Ahlaki yapının iki hal üzerine olduğunu  birçok arif beyan etmiştir..

 Hal ve Meleke Hal sonradan elde edilen ve insani değerleri yitiren bir Hayvani sima idi ve bunu ıslah etmek ancak insanın tefekkürle kendi öz benliğinde bulunan o kötü sıfata karşı bir azim ve mücadele ile mümkündür.. Eğer insan biraz kendi başına kalıp yaşantı tarzını düşünecek olursa bunu daha iyi anlar ve ıslah yolunda büyük bir adım atmış olur, yok eğer çaba ve azim göstermezse Allah korusun o kötü hayvani sıfat ile bu dünyadan göçer ve dirilişi o Hal üzere olur ve ‘’Onlar yolca tıpkı hayvan gibidirler hatta daha aşağı’’ ayetinin altına girer…O halde insan isek insan gibi tavır sergilemeliyiz ki gerçek hakiki manada insani kamil olalım.. İnsanın Meleki yönüne gelince bunu damı ıslah etmemiz gerekiyor? demeden önce tefekkürle azim ile kendimizde öz fıtratımızda bulunan meleki özellikleri tanımamız ve orta derecede kullanmamız için ‘’Onlar harcadıkları zaman (infak, iyilik hasenat vb..)ne israf ederler nede cimrilik onların tutumu bu ikisinin arası olan dengeli itidalli bir harcamadır’ ’ayeti üzerinde düşünüp Allah’ın Kerim isminin tecellisinin hakkını vermemiz gerekir.. Bu örnekleri yüce yaratıcının diğer isimleri üzerinde düşünüp her ismin tecellisi olan hikmeti kendi üzerimizde çoğaltıp orta derecede hareket edebiliriz… Biliyoruz ki  alem Allah’ın Rahman ve Rahim sıfatlarının tecellisi ile ayakta durmaktadır, yoksa bizler o isimlerin hakkını asla eda edemez hakiki manada anlayamayız, sadece Enbiyanın göstermiş olduğu yolda kendi ruh haletimize göre gücümüzün yettiği kadarını idrak edip o doğrultuda hareket edebiliriz… Burada en önemli konu şudur ki Allah’ın isimlerinin tecellisinin görünmesinden sonra asıl tehlike başlamakta ve bunu algılayamaz ve meleki özelliği kendi nefsi çıkarlarımız için kullanırsak mesela ’’Cömertlik” özelliğimizi saçıp savurarak yersiz ihsan zulümdür sözünün tersini yapacak olursak ki bu cömertlik nefsi boyuta girer o zamanda bizim cömertliğimiz sadece kendimize yazık etmekle sonuçlanır. Bu örnekleri diğer özelliklerimiz ile de  akıl irade azim ve hikmet çerçevesinde şekillendirip Allah’ın göstermiş olduğu yolda ciddi adımlar atabiliriz.

 Ahlakın temeli dörttür:

 1-Hikmet

2-Şecaat

3-İffet

4-Adalet

Hikmet; Her işin altında yatan gerçek manayı batını anlamak ve o şekilde değerlendirmek..

Şecaat; Orta yolu tutmak ne fazla cesur nede fazla korkak olmak gibi..

İffet; Kendi öz namusuna ve Ailenin namusuna sahip çıkmak korumak..

Adalet: Bu üç konuyu en güzel şekilde değerlendirip kararları hikmet şecaat ve iffet nazarında karar kılmak…

Ahlaki yapının güzelleşmesi için gerekli olan bu temel unsurlar, akıl terazisinin adalet kefesiyle ölçülür.. Nakil (Kuran, sünnet)akla yol gösteren ve yardımcı olan en önemli kaynaktır.. Adalet güneşi olan Ehli Beyt de bu yolda en güzel örnektir…Adalet terazisinin iki kefesi vardır 1-İfrat 2-Tefrit …Akıl naklin yardımı ile bu kefeleri dengeye getirmeye çalışır ve böylece tam bir ahlak sahibi olup insan sıfatı kazanır. Örnek verecek olursak   bir insanın ifrat ile çok akıllı olduğunu kendini hikmet ehli zannederek kurnaz işlerde hep tilki misali olabileceğini görebiliriz Sıffinde mızraklara asılan Kuran misali!!! Başka bir insanın da tefrit boyutunda çok bön avanak pasif iyi olarak analiz edebilir ve orta yolda olmadığı  anlaşılabilir…Demek ki hikmet sahibi olmak Kuranı çerçeveden çıkıp savaşın galibi olsan bile işin içine hile kurnazlık kattığın için Sıratil Müstakimden ayrıldığın için buna hikmet değil de ifrat denir, çünkü Hikmeti gerektiren unsur Allah’ın koyduğu Enbiyanın da uyguladığı yol olmalıdır yoksa hiçbir mana ve anlamı yoktur…İnsan düşünüp olayları hikmet ile değerlendirip iyi mütalaa edip gerektiğinde muhatabına cevap vermeli gerekmediğinde sükûnette  kalmalı ki Hikmetin manasını yerine getirmiş olsun…Allah hikmeti dilediğine verir kime de hikmeti vermişse ona büyük ihsan ve lütufta bulunmuştur…Bunu da ancak akıl sahipleri anlar…Şecaatte aynı şekildedir, gerektiğinde cesur gerektiğinde de korkak olunmalıdır, tabi bu korkaklık düşmandan değil cehalette korkmadır ,bir insan çok cesur olursa o zaman zalim gaddar hatta kibirli olabilir, her olayda elini kılıca atar veya silaha veya tokat kaldırır işte buda güzel olan ahlak ile çelişmemektedir, korkaklıkta aynı şekilde çok korkak olunursa bu defa hep mazlum durumda olunur hakkını savunamaz şahsına ailene ve dinine yapılan hakaretlere ses çıkarmaz ve kendine büyük zulüm etmiş olursun ki buda adalet ile ters düşmektedir..

 Bu noktada Peygamber Ehli Beyti ve Muttaki Ashabı bize örnektir eğer onların hayatları incelenecek olursa hayatlarının her alanında bir cesaret bir mazlumiyet ve bizi aydınlatacak olaylar görülecektir.

 İmam Ali (as) İmamet döneminde hükümet işlerini  yürüttüğü zaman ayrı bir mum kullanması şahsi işlerinde dostlarıyla konuşmasında ayrı bir mum kullanması Adaletin ne kadar ince olduğunu bize beyan eder…İmam Hüseyin (as) dinin tehlikede olduğunu görmesi hem kendi hem de ailesinin canını bu din uğruna feda edecek kadar fedakar ve  cesur olması Hz. Zeyneb (as) gibi komşusunun yıllarca karşısında oturan evde öyle bir bayanın varlığını hissetmemesi görmemesi gibi iffet misali elbette onların Hikmet Şecaat İffet Adalet dolu yaşantıları anlatmak ile bitmez sadece yaşamakla anlaşılabilir!!!

Bizler,  bu günümüzde artık içinden çıkılmaz bir ahlak yoksunluğunda kendi ve aile şerefimizi ancak Ehli Velayet ile ıslah edip, bu yolda başarılı olabiliriz… İnsan, orta yolun sıratil müstakim olduğunu ve bu yolun tarifinin de Resulullah ve Ehli Beyti’nin hayatlarında olduğunu anlayıp işe girişirse o zaman kısa bir tefekkür ve azim ile bunu başarabilir… İşte büyük şeytan ve onların destekçilerinin nasıl bir hayvani sıfata büründüklerini ahlak yoksunluğundan insani duygularını kaybettiklerini, hatta simalarının bile yüzlerine yansıdığını çok açık ve net bir şekilde görebiliyoruz… Bizler bu konuda kendi içimizdeki ahlak sorunlarını irdeleyip kendimizi ıslah ile ahlakımızı en güzel şekle getirme yollarını aramalı benden ne olur demeden İslam toplumun düzelmesi için önce kendimizi yararlı ve faydalı bir duruma getirmeliyiz…

Allah İslam ümmetine ahlakını en güzel şekilde yaşamayı nasip kılsın…

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile