Prş03282024

Son güncellemeSal, 29 Ara 2020 6pm

Back Ana Sayfa Makaleler İslami Vahdet, Görüşler Ve Bakışlar (2)

Makaleler

İslami Vahdet, Görüşler Ve Bakışlar (2)

Bir başka Mısırlı müftü Dr. Vasıl Nasr da kendisinden şiilerin cemaat namazına katılmakla ilgili bir soruya verdiği cevapta bu ameli onaylarken şu açıklamaya yaptı:

  Yüce Allah bizlere İslami İran'ı ziyaret etme fırsatını nasip ettiği sırada Kum ve Tahran kentlerinde kılınan cemaat namazlarında biz şii alimlere uyduk, onlar da bize uydu. Yüce Allah'tan İslam ümmetine vahdeti nasip eylemesini ve aralarında her türlü çatışma ve ihtilafı bertaraf etmesini niyaz ediyorum.

  Kuşkusuz bu sözler İslam dünyasında hiç kimsenin ihtilafları ve hatta mezhepler arasında düşmanlığı körüklemediği anlamına gelmiyor. Irak ve Pakistan'da şiilere yönelik katliamlar, şii müslümanlarla düşmanlık akımının hala aktif olduğunu gösteriyor. Bu radikal düşünce bazen şii müslümanları kafir ve katledilmelerinin mübah olduğu ve hatta sevaba sebep olduğu derecesine kadar ilerleyebiliyor. Gerçi bu görüşü paylaşanlar küçük bir zümredir, lakin müslümanların vahdetine ağır zararlar vermektedir.

Şii müslümanları tekfir eden ve kadın erkek, çocuk yaşlı demeden katledilmelerini caiz sayanlar, şii mezhebini bilmeyen veya müslümanlar arasında çatışma çıkarmak üzere ecnebilerle işbirliği yapan cahillerdir.

  İslam dininin iki büyük mezhebi olan şii ve sünni mezhepler bir birine zıt mezhepler olmadığı gibi bir çok konuda bir birine çok yakın olan iki mezheptir. Mısır'ın el-Ezher şeyhi Tantavi, İslam alemi ulema birliği başkanı Kadaravi ve yine çeşitli ülkelerin ehli sünnet alimleri bu konuya fetvalarında vurgu yapmaktadır.

vahdet

  Öte yandan İran'ın seçkin alimlerinden Ayetullah Vahid Horasani de şii müslümanlardan diğer müslümanlara iyi davranmalarını isterken şöyle diyor: Sizin şer'i göreviniz, şahadetleri dile getirenlere, hatta sizi kafir olarak bilseler, iyi davramkatır ve eğer size haksız yere davranacak olurlarsa siz, hak ve adalet yolundan sapmamalısınız ve Allah'ın buyruğuna karşı teslim olmasınız. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: Bir cemaat ile düşmanlık sizleri günaha ve adaleti terk etmeye yöneltmesin. Adalet yolunu tutun, çünkü takvaya daha yakındır.

  Her iki mezhebin salih ve takva sahibi alimlerince gündeme gelen bu tür fetvalar, İslam dünyasında yükselen tefrika seslerinin gerçekte mezheplerin ve alimlerin arasındaki ihtilaflardan kaynaklanmadığını, tüm bunların siyasi maksatlı ve cahilce bağnazlıklardan kaynaklandığını gösterir. Örneğin bir kaç hafta önce kutsal topraklarda Mendine kentinde ve İslam peygamberi (sav)'in vefat gününde şii müslümanlara yönelik düzenlenen ve bir kaç kişinin şehadeti ve yine bir kaç kişinin yaralanmasına yol açan hain saldırı da şii müslümanlara karşı yönelik bu bağnaz yaklaşımdan kaynaklanmaktadır.

Ancak batılı devletler ve İslam dünyası içindeki bazı işbirlikçi devletlerin müslümanlar arasında tefrika çıkarma yolunda sarf ettikleri tüm çabalara karşın İslami uyanış sürecinin hızla gelişmekte olduğuna ve böylece vahdet için gereken zeminin hazırlanmasına tanık olmaktayız.

  İran İslam cumhuriyeti tarafından hazırlanan ve İslam aleminin bir çok alimi tarafından onaylanan vahdet bildirgesi ve yine Mısırlı Şeyh Ali Cuma'nın fetvası gibi şii müslümanlara destek bağlamındaki fetvalar hiç kuşkusuz İslam dünyasının hızla vahdet ve dayanışmaya doğru kararlı adımlarla ilerlediğini yansıtmaktadır.

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile