Prş03282024

Son güncellemeSal, 29 Ara 2020 6pm

Back Ana Sayfa İlahi Kelam Kur’an-ı Kerim Kur'an'da Hayvanlar Alemi

Kur’an-ı Kerim

Kur'an'da Hayvanlar Alemi

HAYVANLAR ÂLEMİ [4]

Hatta göklerin, yerin, güneşin, ayın, yıldızların, cinlerin, taşların, putların ve müşriklerin Allah'ı bir yana bırakarak ibadet ettikleri diğer düzmece ilâhların da geri döndürüleceklerine ilişkin birçok ayet vardır. Aynı şekilde altın ve gümüşün de ahiret günü yeniden var edileceklerini ve cehennem ateşinde kızdırılarak zekâtı vermeyenlerin alınlarının ve yanlarının onunla dağlanacağını ifade eden ayet de vardır.

Bu gibi ayetleri teker teker sunmanın gereğini duymuyoruz. Ayrıca, bunlara ilişkin rivayetler de sayılmayacak kadar çoktur. İkinci soruya, yani, hayvanların da tıpkı insanlar gibi haşredilip, amellerinden dolayı hesaba çekilecekleri, bundan dolayı ödüllendirilecekleri veya azaba çarptırılacakları hususuyla ilgili soruya gelince; bu soruya verilecek cevap şudur: Bu, bireylerin toplanıp zorlamayla bir yere doğru sürüklenmeleri anlamına gelen haşrin vazgeçilmez bir sonucudur.

Gök, yer, güneş, ay ve taş gibi şeyler hakkında ise haşretme ifadesi kullanılmamıştır. Aşağıdaki ayetler bu hususa örnek oluşturmaktadır: "O gün yer başka yere dönüştürülür, gökler de (başka göklere) ve (insanlar) tek ve kahredici Allah'ın huzuruna çıkarlar." (İbrâhîm, 48) "Kıyamet günü yer tamamen O'nun avucu içindedir, gökler de sağ elinde dürülmüştür." (Zümer, 67) "Güneş ve ay bir araya getirildiği zaman." (Kıyâmet, 9) "Siz ve Allah'tan başka taptıklarınız, cehennem odunusunuz. Siz oraya gireceksiniz. Eğer onlar tanrı olsalardı, oraya girmezlerdi." (Enbiyâ, 98-99)

Kaldı ki, yüce Allah'ın sözündeki, insanların haşriyle ilgili ifadelerinin özü, bunun onlar arasında baş gösteren ihtilâfların hak esasına dayalı olarak çözüme kavuşturulması amacıyla gerçekleşeceği yönündedir. Bu hususla ilgili olarak yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Rabbin, ayrılığa düştükleri konularda kıyamet günü onların aralarında hükmedecektir." (Secde, 25) "Sonra dönüşünüz bana olacak. O zaman, ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim." (Âl-i İmrân, 55) Bunun gibi daha birçok ayet örnek gösterilebilir. Tümünün dönüşü ise, iyilik yapanın ödüllendirilmesi ve zulmedenin de zulmünden dolayı cezalandırılmasına yöneliktir. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Muhakkak ki biz, suçlulardan öç alıcıyız." (Secde, 22) "Sakın, Allah'ı elçilerine verdiği sözden cayar sanma! Allah, mutlak üstündür, öç alandır. O gün yer başka yere dönüştürülür, gökler de (başka göklere) ve (insanlar) tek ve kahredici Allah'ın huzuruna çıkarlar." (İbrâhîm, 47-48) Bu iki nitelik, yani iyilik ve zulüm nitelikleri, genel anlamda hayvanların davranışları açısından da söz konusudur. Bu sonucu, şu ayetten çıkan anlam da destekler mahiyettedir: "Eğer Allah, insanları yaptıkları işler yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat, onları belirtilmiş bir süreye kadar erteliyor." (Fâtır, 45) Bu ayetten şu anlaşılıyor: "Eğer insanların işledikleri zulümler, hemen ilâhî azabı gerektirecek olsaydı, bu, zulüm olmasından dolayı olurdu. Zulüm ise, insan olsun, hayvan olsun bütün canlılar için söz konusu olan bir niteliktir. Bu durumda, yüce Allah'ın yeryüzünde hiçbir canlı bırakmaması gerekirdi." Gerçi, bu ayette sözü edilen canlıdan maksadın, özel olarak insan olduğunu da söyleyen olmuştur.

Diğer canlıların da kıyamet günü haşredilip yaptıkları kötülüklerin cezasını çekecek olmaları, onların bilinç ve irade bakımından insanlarla eşit olmalarını, nefsî ve ruhsal açıdan insan derecesine çıkmalarını gerektirmez; aklî zorunluluk bunu reddeder, gerek hayvanların ve gerekse insanların sergiledikleri davranışların etkileri böyle bir ihtimali ortadan kaldırır.

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile