Prş03282024

Son güncellemeSal, 29 Ara 2020 6pm

Back Ana Sayfa Ehlibeyt (a.s) İmam CaferSadık (a.s) İmam Cafer Sadık (sa)’nın Şehadeti -1

Ehlibeyt (a.s)

İmam Cafer Sadık (sa)’nın Şehadeti -1

 İslam tarihinde bilimsel, kültürel ve dini çabaları ile asr-ı saadetten sonra bir dönüm noktası sayılan büyük bir şahsiyetin şehadet yıl dönümünü idrak ediyoruz.

 Hicri kameri 148 yılında böyle bir günde imam Cafer Sadık (sa) Hak davetine lebbeyk dedi ve sadece İslam dünyasını değil, bilim ve marifet dünyasını ve hakikat peşinde olan herkesi mateme boğdu.

 İmam Cafer Sadık (sa)’nın şehadeti dolaysıyla taziyelerimizi sunarken hazretin yaşamı ile ilgili hazırladığımız özel programla bu büyük insanın keramet ve faziletlerinden az da olsa yararlanmak istedik.

 İmam Sadık (sa)’nın başlattığı hareketin azametini anlamak için ilkin, o hazretin yaşadığı dönemin şartlarına şöyle bir göz atmak gerekir.

 İmam Sadık (sa) 34 yıllık imameti boyuncu beş Emevi ve iki Abbasi hükümdarı ile çağdaştı. Bu sürece içerisinde imam Sadık (sa) programlarında iki temel hedefi gözetledi. Bu hedeflerden biri, zalim hükümdarların zulmüne karşı çıkmak ve zulmü temel itibarı ile reddetmek, diğeri ise insanların fikri gelişmesini sağlamak ve İslam’ın asil kültür ve düşüncesi ile tanıştırmak için ilmi ve kültürel devrim gerçekleştirmekti. Gerçekte imam Sadık (sa) böylece İslam’ın parlak ve nurani simasından hurafeleri silmeye çalışıyordu.

 Emevi ve Abbasi hanedanları iktidar için çatıştıkları dönemlerde, Ehli Beyt (sa) fertlerini rahatsız etmeye ve baskı uygulamaya daha az fırsat buluyordu. Bu yüzden imam Sadık (sa) ilmi ve kültürel programlarını hayata geçirmek için daha ideal bir fırsat yakaladı.

 İmam sadık (sa), İslami toplumda ilmi coşkunun doruğa ulaştığı bir dönemde yaşıyordu. O dönemde tefsir, hadis, fıkıh, kelam, tıp ve felsefe gibi ilimler oldukça yaygındı ve insanlar çeşitli ilimleri öğrenmek için can atıyordu. Bunun dışında imam Sadık (sa) döneminde çeşitli mezhep ve tarikatlar ortaya çıkmış ve İslam toplumu türlü yabancı düşüncelerin saldırılarına maruz kalmıştı.

 Bu şartlarda imam Sadık (sa)’nın parlayan düşünce güneşi İslam semalarında nur saçmaya başladı ve düşmanların gözlerini kamaştırdı.

 Öte yandan Abbasi hanedanının İslam dinine bağlı olmaması ve yine insanların sorunları ile ilgilenmemesi yüzünden İslami toplumda özel bir kargaşa ve şaşkınlık yaşanıyordu. O dönemde küfür düşünceleri yaygınlaşmış ve İslam dinini tebliğ etmekle görevli olanlar genellikle saraydan besleniyordu. Abbasi halifeler de Emevi halifeler gibi dini kavramları kendi çıkarları doğrultusunda sömürüyordu. Bu şartlar tabi ki imam Sadık (sa)’nın işini daha da zorlaştırıyordu.

 Ancak imam Sadık (sa) planlı bir şekilde hareket ederek en başta halk arasında yaygın olan İslami düşünce ve inanca çeki düzen verdi. İmam halkın dini sorularını cevapladı ve Kurani ve dini ilimleri bilimsel bir yöntemle yeniden ifade etti. Bu süreçte imam Sadık (sa), Hişam Bin Hekem, Muhammed Bin Müslim ve Cabir Bin Hayyan gibi talebeleri yetiştirdi.

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile