Prş04182024

Son güncellemeSal, 29 Ara 2020 6pm

Back Ana Sayfa İlahi Kelam Kur’an-ı Kerim Hz. Yusuf (a.s) kıssasının Ahlaki Öğretileri-2

Kur’an-ı Kerim

Hz. Yusuf (a.s) kıssasının Ahlaki Öğretileri-2

- Babanın Aile Müessesesini Korumadaki Rolü:

Bu mesele, çocuklarının yanlışından sonra Hz. Yakub'un gösterdiği tutum ile aydınlanmaktadır. O, çocuklarının yalan söylediklerini bilmesine rağmen aile müessesesini korumak ve de onun dağılmaması ve çözülmemesi için çabalamış şu sözleri söyleyerek yetinmiştir: "Nefsanî hevesleriniz bu işi size güzel göstermiştir ve ben söyledikleriniz karşısında güzel bir sabır (değerbilmezlikten yoksun bir sabır) gösterecek ve Allah'tan yardım dileyeceğim"![1] Bu, bütün babaların öğrenmesi ve uygulaması gereken büyük bir derstir. Aynı şekilde Hz. Yakup (a.s) kıssası, onun evlatlarının istek ve taleplerinden haberdar olduğunu göstermektedir. Aile bireylerinin istek ve arzularından haberdar olmaları yönünde babaların ibret alması gereken bir başka derstir bu. Böylece onların yaptığı davranışlar karşısında hikmet ve düşünce ile tam bir hazırlık içinde olmaları gerekir. Nitekim Yakup da böyle yapmıştır; zira nefsanî arzular her insanda mevcuttur ve şeytan bunu körüklemektedir.[2]

- Çocuk ve Gençlere Ciddi Davranılmalıdır:

Yusuf (a.s) rüya öyküsünü babasına söylediğinde babası ona ciddi davrandı. Çocuk olması veya buna benzer gerekçeler ile rüyasını reddetmeksizin rüyasını tabir etti ve gelecekte Allah tarafından peygamberliğe seçileceksin ve bundan önce salihlere tamamladığı gibi düşmanlarına galip gelerek sana da Allah nimetini tamamlayacak ve kâmil kılacak[3], diye onu yorumladı. Bu davranış babalar için bir ders olabilir.

- Günahsıza Günah Yüklememek:

Bu kıssanın ibretlerinden biri de günahsıza bir günah yüklemememizdir. Yusuf'un (a.s) kardeşleri kendisi hakkında müstahak olmadığı bir hataya mürtekip oldular. Bu, işlerde hikmetin kullanılmayışı ve yersiz taassup ve de güç mantığının akla galebe etmesinden kaynaklanmaktaydı. “Yusuf’u öldürün veya onu bir yere atın ki babanız sadece size yönelsin. Ondan sonra (tövbe edip) salih kimseler olursunuz”[4] diye söylediler. Burada önemli bir nokta vardır ve o da şudur: Hz. Yusuf'un kardeşlerinin sayısı çok ve yaşlarının büyük olmasına rağmen babalarını yeterli ve iyi bir şekilde tanımamaktaydılar. Onlar din ve dünya, hak ve batılı bir araya getirmek istediler. Sonuçta ise kıskançlık yaptılar ve taassupları onları günahsız kardeşlerini öldürmeye itti. Öte taraftan da gelecekte salih insanlara dönüşmeyi düşlediler.[5] Nitekim belirtilen ayetten istifade edildiği üzere kendilerini tövbe etmeyle ümitlendirmişlerdi. Burada Numune Tefsiri yazarı "günah işlemeden önce tövbeden söz etmek" başlığıyla şöyle demektedir: Suç işlemeden önce tövbeden söz etmek gerçekte vicdanı aldatmak ve günaha yol açmak içindir. Hiçbir şekilde de pişmanlık ve hayıflanmanın göstergesi değildir.[6] Bu mesele özü itibariyle bizim için hem ders ve hem de ibrettir.


[1] Yusuf, 18.

[2] Müderrisi, Tefsir-i Min Huda el-Kur'an, c. 5, s. 155.

[3] A.g.e., s. 163, Yusuf, 6.

[4] Yusuf, 9.

[5] Müderrisi, Tefsir-i Min Huda el-Kur'an, c. 5, s. 166; Tefsir-i Numune, c. 9, s.

23.

[6] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 9, s. 323.

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile